Gelişen teknolojiye ve çeşitlenen gıda ürünlerine kolay erişilebilirliğin olmasına rağmen tahıl, çoğu kültürün bağrına bastığı, “zor zamanlarda” marketlerde ilk tercih ettiği demirbaş olarak sofralara taht kurmuş durumda. Peki bu durumu geriye sardığımızda, coğrafi keşifler, sanayi devrimi ve aya ayak basılması için binlerce yılı geride bırakması gereken tarih serüveninin ilk uygarlıklarından olan Mısır Uygarlığı’nda da tahıl ve ekmek insanların birincil kaynağı mıydı? Tahıl, gıdanın dışında başka neleri simgeliyordu?
Mısır Uygarlığı’nın küçük bir topluluktan karmaşık bir uygarlık düzeyine gelmesinin coğrafi faktörleri çok önemlidir. Nil Vadisi’nin her iki yanındaki kıraç çöller, vadiyi yabancı saldırılara karşı koruyarak doğal siper işlevi gördü. Bu durum uygarlığın uzun tarihler boyunca izolasyonunu ve devamlılığını sağladı. Ayrıca vadinin içinde, Nil’in ağırbaşlı akışı sayesinde aşağı ve yukarı doğru gidilmesinde su ulaşımı daha fazla tercih edildi. Bu sebeple de ülkenin denetim altında tutulması ve merkezileşmesi sağlandı. En önemlisi ise verimli topraklarının hiçbir parçası, ırmak kıyısından uzakta değildi. Tüm bunlar, uygar zanaat ve bilgi düzeylerine ulaşmak için gerekli olan uzman ordusunu besleyebilmelerini sağladı.

Tarımın verimli olduğu bu topraklarda elbette tahıldan başka ürünlerin de yetiştiğini, balıkçılığın yaygın olarak yapıldığını ve Mısır’ın kuşların göç güzergahında olduğu için kuş avcılığının da yapıldığını biliyoruz. Fakat Mısır’ın iklimini, dolayısıyla zaman zaman oluşan kıtlığı da göz önünde bulundurup elektriğin ve buzdolabının da olmadığını hesaba katarsak depolanması en uygun besinin tahıl olduğunu görürüz. Bu da yoksul Mısırlıların tahıla neden kutsiyet atfettiğini açıklıyor. Ayrıca kişinin -statüsü ne olursa olsun- sadece bu dünyada değil öteki dünyada da yaşamının dayanağının tahıl olduğuna inanılıyordu. Ölüyle birlikte defnedilen bolca tahılın sebebi bu olmalıdır. Ekmeği de yine ruhani ve dinsel duygular taşıyan piramit şekline benzer yapmaları tahılın bu toplumdaki önemini gösteriyor.

Piramit,hayvan mumyası ve bardak keki benzeri, tekerlek biçimli çeşitli ekmekler…
İncil’de Yaratılış:47’de anlatılan aşağıdaki olayda Mısırlıların hayatlarını idame ettirebilmeleri için tahılın ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz:
“O yıl geçince, ikinci yıl yine geldiler. Yusuf’a, “Efendim, gerçeği senden saklayacak değiliz” dediler, “Paramız tükendi, davarlarımızı da sana verdik. Canımızdan ve toprağımızdan başka verecek bir şeyimiz kalmadı. Gözünün önünde ölelim mi? Toprağımız çöle mi dönsün? Canımıza ve toprağımıza karşılık bize yiyecek sat. Toprağımızla birlikte firavunun kölesi olalım. Bize tohum ver ki ölmeyelim, yaşayalım; toprak da çöle dönmesin.”
Mısırlılar tapınaklardaki adaklarında, ölüm ayinlerinde, mezar taşlarında, iş bölümlendirmelerinde, büyük çaplı organizasyonlarında yani hayatın her alanında, -uygarlığın binlerce yıl ayakta kalmasında toplumun birincil besin kaynağı olan- tahıla biz modern insanlardan daha kutsal ve önemli misyonlar yüklemiştir.
Tahılın İşlenmesi ve Pişirilmesi
Buğday türünden daha ucuz yollarla üretilen arpa, firavun Mısırında yaşayan alt sınıfın ana besin maddesi ve bununla beraber aynı öneme sahip içkilerinin de kaynağıdır. Düşük nitelikli buğday olan Gernik buğdayının ise M.Ö 300’lü yıllara kadar hem lapası yapılıyordu hem de kabuğundan ayırmak için havanda dövüldükten sonra el değirmenlerinde öğütülerek un elde ediliyordu.

Kunsthistorisches Museum (Viyana)
Mısırlılar ekmeği önce sıcak küller üzerinde, fırınlarda, ateşe yerleştirilen toprak tepsiler üzerinde ve M.Ö 1500’lerden itibaren de tandırlarda pişirmeye başlamışlardır.Mayasız olanların dışında ekmeklerde ekşi maya ve biranın kullanılmış olabileceği düşünülüyor.

“Yassı ekmekler” ısınmış iç yüzeye yapıştırılarak aynen günümüzdeki gibi pişiriliyor, bu da onlara kavisli bir görünüm veriyordu.
Kahire Müzesi.
Mısır halkı genellikle kaba öğütülmüş arpa ve buğday için eyer biçimli öğütme taşı kullanıyordu. Öğütmeye yardımcı olması için unun içine taş ve kum karıştırmaları da görenek haline gelmiş olmalıdır. Çünkü uzmanların ölüler üzerinde yaptığı çalışmalarda bu göreneğin sonucu olarak ölülerin dişlerinin aşınıp bundan dolayı iltihaplandığı görülmüştür. Seçkin ve zengin sınıf ise ince elenmiş un elde etmek için saz ve kamıştan ince elekler kullanıyordu. Ayrıca Eski Ahit’te Firavun’un, baş fırıncısını Yusuf ile birlikte hapse attırıp sonra kellesini vurdurmasının anlatıldığı kısma sebep olan olayın, firavuna taşlı ekmek yedirilmesi olduğu söylenmektedir.
Mısır’da Para Birimi Olarak Besin
Anlattığımız, Mısırlıların tahıla verdikleri önemin -Maslow’un piramitine uyarlayacak olursak- fizyolojik ihtiyaçlarla ilgili kısmıydı. Bu ihtiyaçlarını gideren Mısırlılar besinleri düşünülenden daha işlevsel bir hâle büründürmüş olabilir mi?
Besin, ilk uygarlıklarda ticaret yapılabilmesi, çalışana ücretinin ödenmesi gibi amaçların yanında vergi ödemelerinde kullanılmaktaydı. Dönemine göre nüfusu ve toprakları geniş olan Mısır uygarlığında da bu uygulamayı görebiliriz.

Antik Mısır’da toprak, çiftçilere değil toprak sahiplerine aitti. Çiftçiler bu toprakları kiralar ve karşılığında elde edilen ürünlerin bir kısmını toprağın sahibine verirlerdi. Tabi ki ülkedeki toprağın büyük kısmı devlete yani seçkinlerin oluşturduğu devlet memurlarına, tapınaklara, soylulara ve firavunun kendisine aitti. Aynı prosedürü firavun kendi toprakları için de uygular ve tarımın potansiyeline bağlı kalarak çiftçilerden hem kira alıp hem de onların vergilerini arpa ya da buğday olarak toplardı.
Toplanan vergiler devlet kademelerinde çalışan memurlarla, zanaatkarlara ve işçilere maaş olarak ödenirdi. Aldıkları maaşa karşılık işçiler de Mısır uygarlığının devamı açısından elzem olan sulama sistemlerini inşa edip bakım ve onarımlarını yaparlar, madenlerde çalışırlar veya askeri hizmetleri yerine getirirlerdi.

Nasıl yapıldığı üzerine çeşitli çalışmalar yapılmış olan Mısır Uygarlığı eserlerinin en dikkat çekeni olan piramitlerin yapımında çalışan işçilere, günümüze ulaşmış erzak alım listelerinden anlaşıldığı üzere günlük olarak ekmek ve bira verildiği belirtiliyor.
Kaynaklar:
Stange,Tom. İnsanlığın Yeme Tarihi
McNeill,William H. Dünya Tarihi
Bober,Phyllis Pray – Antikçağ ve Ortaçağda Sanat, Kültür ve Mutfak
Işın, Mary. Avcılıktan Gurmeliğe Yemeğin Kültürel Tarihi