Protein Aşkına

Diğer bileşikler gibi sadece biyolojinin konusu olmayan protein, tıpkı içerisinde bulundurduğu amino asit zincirleri gibi politik ve felsefi tartışmalara da bağlıdır. Üretimi, tüketimi ve pazarlanması başlı başına bir yaşam tarzının ve felsefesinin gündemi hâline gelmiştir. Gitgide politize olmasıyla dikkat çeken veganizmin temel ilkelerinin başında, tüketim veya beslenme ihtiyacının hayvanlar ile değil bitkiler ile karşılanması gelmektedir. … Okumaya devam et Protein Aşkına

“Neden Buradasın?”

Yabancılaşma üretimin her alanında hızla devam ederken gıda endüstrisi ve konaklama hizmetlerinde çalışan kişiler de artık tamamen kapitalist üretim biçimine geçişin sonucu olarak bu durumdan etkileniyor. Gastronominin içerisinde büyük bir meslek dönüşümü gerçekleşiyor. Aşçılık bir zanaat olmaktan çıkıyor. Aşçılar da artık Türkiye’deki her meslek grubu gibi hızlı bir şekilde proleterleşiyor. Aşçılar, hayatını iş gücünü satmaktan … Okumaya devam et “Neden Buradasın?”

“Neden Burada Değilsin?”

Veblen’e göre geçinme, tüketimin hayatın sürdürülmesi amacıyla yapılmasıdır. Dolayısıyla çalışmak geçinmek için zorunlu olarak görüldüğünden toplum açısından yararlı ve üretken bir faaliyet olarak vurgulanmıştır. Veblen’in söz ettiği “Aylak Sınıf” böyle bir tüketim alışkanlığının dışındadır. Aylak diye tabir ettiği toplumsal sınıf, tarihin en eski çağlarından itibaren çeşitli değişimlerle günümüze kadar gelmiştir. Feodal dönemde bu sınıfın tüketimlerinin … Okumaya devam et “Neden Burada Değilsin?”

Uzay Gastronomisi

Bu yazıma çok basit gibi görünen ama aslında bir o kadar karmaşık olan bir soru ile başlamak istiyorum: İnsanoğlunun en büyük yeteneği nedir? Bu sorunun üzerine diğer canlılardan en büyük farkımızın düşünme yeteneğimiz olduğunu düşünebilirsiniz. Ama bence insanoğlunun en büyük yeteneği hayal kurmaktır. Bu yetenek kemiklerimizden hücrelerimize kadar her bir DNA parçamızın içine kodlanmıştır. İnsanoğlu … Okumaya devam et Uzay Gastronomisi

Sosyal Öğrenmenin Sonucu: Şeflerin Yaratıcılığı

Sosyal Öğrenme Kuramı, insanlarda öğrenmenin sadece kendi yaşantıları ve hareketleri üzerinden değil aynı zamanda çevrelerinde gördükleri ve takip ettikleri insanların da yaşantıları aracılığıyla gerçekleştirebileceklerini savunan bir kuramdır. Bu yazının amacı, şeflerin yaratıcılık becerisinin nasıl geliştiğini sosyal öğrenme kuramını temel alarak, bu olgunun ilerideki kariyerlerine nasıl bir etkisi olduğunu ve hangi öğrenme biçiminin gelişimlerinde öne çıktığını … Okumaya devam et Sosyal Öğrenmenin Sonucu: Şeflerin Yaratıcılığı

Bir Kültür Devrimi: Fermantasyon

Günümüzde hiçbir ev bulamazsınız ki dolabında veya kilerinde fermente edilmiş tek bir ürün bile bulunmayan. En basitinden yoğurt, salatalık ve biber turşuları bu ürünlerin başında geliyor. Markete gittiğinizde reyonların arasında gezdiğinizde şüphe etmeden alacağınız ürünlerin veya evinizde yaptığınız kış hazırlıklarının çoğu fermente edilmiş gıdalardan oluşur. Hayatı boyunca tarhana çorbasının tadına bakmayan var mı aramızda ya … Okumaya devam et Bir Kültür Devrimi: Fermantasyon

Bir Lezzetin Bedeli: Salepten Orkideye

Karl Marx’ın yabancılaşma kuramı iki türden oluşur. Bunun ilki insanın yabani doğadan kopup yabancılaşarak kendi doğasını kurma eğilimidir. Marx’a göre bu zaruridir. Bir noktada olumlu karşılanır. Ancak diğeri ise insanın kendi eliyle, kendisine kurduğu doğasından yabancılaşmasıdır. Bu türde insan, sistemin üretim tarzı ve üretim ilişkilerinin sonucunda kimliğinden ve özünden koparak sistemde bir çark hâlini almaktadır. … Okumaya devam et Bir Lezzetin Bedeli: Salepten Orkideye

Antik Mısır’ın Dili: Tahıl

Gelişen teknolojiye ve çeşitlenen gıda ürünlerine kolay erişilebilirliğin olmasına rağmen tahıl, çoğu kültürün bağrına bastığı, “zor zamanlarda” marketlerde ilk tercih ettiği demirbaş olarak sofralara taht kurmuş durumda. Peki bu durumu geriye sardığımızda, coğrafi keşifler, sanayi devrimi ve aya ayak basılması için binlerce yılı geride bırakması gereken tarih serüveninin ilk uygarlıklarından olan Mısır Uygarlığı’nda da tahıl … Okumaya devam et Antik Mısır’ın Dili: Tahıl

Pekmez

Eski çağlara baktığımızda insanların meyveleri koruma ve dönüştürme çabasına şahit olmaktayız. Aynı zamanda bu meyvelere ikincil bir özellik katarak vücudumuzdaki şeker ihtiyacının bu meyveler tarafında karşılanmasını amaçlamışlardır. Buna kısaca “ multivalent” özellikler denmektedir. Başlangıçta meyve kuruları ve bal ile karşılandığı düşünülen tatlı ihtiyacı olasılıkla eski çağlardan beri insanoğlunun gündeminde yer almış olmalıdır. Zirâ tatlı, her … Okumaya devam et Pekmez

Dönüşümün Antik Çağı-II Kurutmanın Etnoarkeolojisi

İlk yazıda değindiğimiz buğdayın dönüşümü konusundan devam ederek saklama yöntemlerinin sıfır noktasına iniyoruz. Arkeologların elinde, geleneksel besin maddeleri ve önceden de belirtildiği gibi kurutulmuş gıdalarla ilgili eski çağlardan günümüze ulaşan kaynaklar kısıtlıdır. Ancak Yakın Doğu olarak adlandırılan (bu adlandırma Batı’lı bilim insanlarının oryantalist yaklaşımlarının bir eseridir) bölgedeki Bereketli Hilâl’de, insanoğlu ilk tarımsal aktiviteler sonucunda tahılı … Okumaya devam et Dönüşümün Antik Çağı-II Kurutmanın Etnoarkeolojisi